Konkordato ilanından sonra, dosyada belirtilen alacaklılar ile posta yolu ile iletişim kurulur. Ayrıca Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı olan www.ilan.gov.tr adresinde de konkordato ilanı ile ilgili tebligat yayımlanır. Alacak tutarı uyuşmayan, ya da alacaklı listesinde gözükmeyenler, ilanın yayımlanmasından sonra 7 gün içinde komisere müracaat edebilirler. Konkordato sürecinde borçlar iptal olmaz, devlet tarafından karşılanmaz (işkurun karşıladığı geriye dönük 3 aya kadar olan ödemmemiş maaşlar hariç). Mevcut borçlar, hazırlanan başvuru dosyası ile vadelendirilir. Yani borçlu bir yapılandırma planı yapar. Borçlu bu plana uymadığı takdirde, alacaklılar mahkemeye itiraz ederek konkordatonun mühletinin reddini talep edebilir. Yapılandırılan borçların ödemesini takip etmek konkordato komiserinin sorumluluğudur. Buradan çıkarılan en önemli sonuç:Hem borçlu alacaklarını vadelendirerek bir nevi ‘nefes almış olur’ hem de alacaklıların alacakları, devletin temsilcisi komiser(ler) tarafından gözetilerek garanti altına alınmış olur. İşçiler konusu 14. maddede detaylandırılmıştır.) Günümüzde konkordato ilan eden şirketlerin neredeyse tamamının Konkordato ilan etme sebebi, banka borçları ve yüksek faizlerdir. Bankalar, şirketlere bu borçları verirken şahsi kefalet, çapraz kefalet, ipotek, teminat gibi güvenceler karşılığında verirler. Bu durum bankaları borçlunun iflası durumunda diğer alacaklılara göre(piyasa, işçi gibi) daha avantajlı kılar. Rehinli alacaklılar kanunda diğer alacaklılara göre daha önceliklidir. Fakat, konkordato ilan kararında mahkeme, borçlu şirketin ticari faaliyetlerinin devamı için rehinli alacaklardan doğacak takibe tedbir kararı verebilir( Bir çok kez de vermiştir).Bu durumda ‘devlet kalkanı’ borçluyu bankalara karşı korur, komiser şirketin ticari faaliyetlerine devam etmesine, işçi ücretlerinin yatırılmasına ve kalan miktarlar ile piyasa borçlarının azar azar kapanmasına nezaret eder, etmelidir.
Konkordato sürecinde komiser, borçlunun süreci sakatlayacak ya da hileli bir işlemini ya da niyetini tespit ettiğinde bunu her ay yazdığı rapor ile mahkemeye bildirir. Akabinde, mahkeme tarafından konkordatonun iptali kararı verilebilir. Komiser, bu duruma göz yumarsa, hakkında hapis cezasına varıncaya kadar karar verilebilir. Bu yüzden konkordato komiserinin sorumluluğu oldukça önem arz etmektedir.
Konkordato uygulamasında işçi alacakları imtiyazlı alacak olarak görünmektedir. İİK 294. maddesine göre 206. maddenin birinci sırasındaki işçiler için konkordato şartları geçerli değildir. İşçiler, hakları olan tazminatları için icra dairesine başvurabilir, haciz yoluna başvurabilirler. Ancak; bu durum şirketin ticari faaliyetlerine devamını büyük oranda etkiliyorsa bu alacaklar için takip yapılmasına tedbir koyulması kararı mahkeme heyeti tarafından verilebilir.
Geçici mühletin 2 ay daha uzatılması durumunda komiser aynı şekilde görevine devam eder. Komiser, 2 ay bitmeden mahkemeye görüşünü bildiren bir rapor sunar. Bu rapordan sonra yapılan mahkeme heyeti ya kesin mühlete geçiş ya da konkordato iptali karar verir. Duruşmalara alacaklılar da dilekçe ilgili makama dilekçe vererek müdahil olabilirler. Konkordato iptali halinde, borçlu ile alacaklı arasındaki kalkan kalkar ve alacaklılar gerekli takipleri başlatabilirler. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, konkordato iptalinde alacaklıların alacaklarının ne kadarını tahsil edebileceğidir.
Kesin mühlette mahkeme konkordato uygulamasını 12 ay olarak uzatır. Komiser görevlerini daha önceki gibi yerine getirmeye devam eder. Bu süreçte de uygulamayı sakatlayıcı bir hareket tespitinde konkordato iptal edilebilir. Kesin mühletin için alacaklılar toplantısı yapılır. Bu toplantı komiser tarafından yapılır, tutanak tutulur ve borçlu da bu toplantıya nezaret eder. Yapılan toplantıda oluşturulan konkordato projesi, alacaklıların onayına sunulur. Burada rehinli ve rehinsiz alacaklılar ayrı tutularak oylama yapılır. Oylama 7 gün sürer. Oylama sonrası komiser projenin alacaklılar kabul ya da ret edildiğini mahkeme heyetine kendi görüşünü de belirterek bir rapor ile sunar. Sunulan rapora ve oylamaya göre mahkeme heyeti konkordatonun tasdikine ya da feshine karar verir. Tasdik halinde konkordato devam eder. Fesih halinde ise konkordato iptal olur ve alacaklılar takip başlatabilir.
Kesin Mühlet sonuna doğru, komiser mahkeme heyetine şirketin durumunu ve kendi görüşünü belirten bir rapor sunar. Bu rapora ve duruşmaya müdahil olan alacaklıların taleplerine göre mahkeme heyeti kesin mühletin 6 ay daha uzatılmasına ya da konkordatonun bitimine karar verir. 6 ay bitiminde konkordato başarısız olmuşsa, borçlu talebiyle mahkeme rehinli mallarını kendisi satması için 6 aylık bir süre verebilir. Proje başarılı olmuşsa, borçlu borçlarını büyük oranda ve belirttiği şekilde ödemiştir. Bu durum da konkordatonun başarılı hale geldiğini gösterir.
Konkordato ilanından sonra, işçiler daha önceki döneme ait alacakları için komiserliğe tutarı belirten bir dilekçe ile başvurabilir. Konkordato ilanından itibaren geriye dönük 1 sene içindeki maaş alacaklarının 3 aylık kısmı İşkur tarafından karşılanmaktadır. Bunun için işçi, buraya tıklayarak Ücret Garanti Fonu tarafından sağlanan belgeyi dürüst bir biçimde doldurur. Daha sonra bu belgeyi borçlu yetkilisinin ve konkordato komiserinin onayına sunar. Konkordato komiserliği, borcun doğruluğunu tasdik etmeden belgeyi onaylamaz. Gerekli onayları alan borçlu hazırlamış olduğu belgeyi İşkur’a sunar. İşçi tazminat ve diğer aylara ait maaş alacağı için takip yoluna gidebilir (Kanunun <i>294.</i> maddesinde 206. maddenin birinci sırasındaki alacaklılar için takip yolu açıktır. Birinci sıradaki alacaklılar ise işçilerdir.) Ancak; bu alacakların çokluğu borçlunun ticari faaliyetine devam etmesini engelleyecek tutarda ise mahkeme bir karar ile bu alacaklar hakkında takip yapılmasına tedbir koydurabilir. Konkordato süresi içinde komiserliğin önceliği; borçlunun ticari faaliyetlerine devam etmesine nezaret ederken mevcut dönem içindeki işçi ücretlerinin yatırılmasıdır. Bu süreç içinde haksızlığa uğrayan işçi durumuyla ilgili komiserliğe başvurabilir. Komiser bu durum hakkında mahkemeye sunmuş olduğu raporda bahsedebilir. Raporda işçilerin mağduriyetine yol açabilecek bir durumun oluşması, mahkeme heyetinin borçlu ile ilgili görüşüne etki edebilir. Buradan çıkarılan sonuç; konkordatoda işçi haklarının göz ardı edilmediğidir.