Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10.05.2020 tarihli E:2010/5400, K:2010/5060 sayılı Kararı’na göre Huzur Hakkı; “… o dönemde çalışan yöneticilerin harcadıkları emek ve mesailerine karşılık, genel kurul kararları ile belirlenen ve yöneticilere genellikle aylık olarak ödenmesi kararlaştırılan bir meblağdır. Davacının ileri sürdüğü şekilde, tek bir yöneticiye ve yapılan belli bir işin karşılığı olarak ödenecek bir meblağın huzur hakkı olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.’’ şeklinde tanımlanmaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin27.10.2015 tarih ve E:2014/15625, K:2015/30078 sayılı Kararı’na göre ise; “Türk Ticaret Kanunu (TTK) 394. maddesinde; yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşme veya genel kurul kararı ile belirlenmiş olmak şartı ile huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebileceği düzenlenmiştir. Huzur hakkı alacağı iş sözleşmesi veya İş Kanunu’ndan doğan bir alacak değildir. TTK’dan doğduğundan karar vermeye Ticaret Mahkemeleri yetkili ve görevlidir. Dosyanın huzur hakkı alacağı yönünden tefrik edilerek yetkili ve görevli Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekir. Mahkemece bu alacak hakkında esastan karar verilmesi hatalıdır.’’
İş bu kararlardan yola çıkılarak huzur hakkı ödemesinin anonim şirketlerde Yönetim Kurulu üyelerine, limited şirketlerde ise Genel Kurul üyelerine ya da temsile yetkili Müdürler Kurulu üyelerine yapılabileceği belirtilmiştir. Bu durumda şirket ortağı olup anonim şirkette Yönetim Kurulu üyesi olmayan ya da limited şirkette genel kurul üyesi olmayan şirket pay sahiplerine huzur hakkı ödemesi yapılamaz.