info@guvenymm.org
0362 435 44 58
Güven YMM > Yayınlar > Mali Danışmanlık > Huzur Hakkında Vergi Uygulamaları

Huzur Hakkında Vergi Uygulamaları

Yayınlayan: Sefa KATIRCI
Kategori: Mali Danışmanlık
şirketlerde-vergi-hakkı-uygulamaları

Huzur hakkı ücretinde gerek ödeyen tüzel kişiler gerekse ücreti alan gerçek ya da tüzel kişiler için dikkat edilmesi gereken vergi hususları bulunmaktadır. Aşağıdaki başlıklarda huzur hakkının farklı vergi türleri açısından gerekliliklerine ulaşabilirsiniz.

Huzur hakkı almaya hak kazanan gerçek kişiler gelir vergisine tabidir. Huzur hakkı ödemelerinde gelir vergisi, şirket tarafından tam tevkifata tabi tutulur ve muhtasar beyannamesi ile devlet organlarına ödenir. 2020 yılı gelir vergisi dilimleri aşağıdaki tabloda belirtilmiştir:

Ücretliler İçin Uygulanacak 2020 Yılı Gelir Vergisi Tarifesi:

Brüt Tutar Uygulanacak Gelir Vergisi Oranı
22.000₺’ye kadar %15
49.000₺‘nin 22.000₺’si için 3.300₺, fazlası için %20
180.000₺‘nin 49.000₺’si için 8.700₺, fazlası için %27
600.000₺‘nin 180.000₺’si için 44.070₺, fazlası için %35
600.000₺‘nin üzerinde 600.000₺’si için 191.070₺, fazlası için %40

Ücret Harici Gelirler İçin Uygulanacak 2020 Yılı Gelir Vergisi Tarifesi: 

Brüt Tutar Uygulanacak Gelir Vergisi Oranı
22.000₺’ye kadar %15
49.000₺‘nin 22.000₺’si için 3.300₺, fazlası için %20
120.000₺‘nin 49.000₺’si için 8.700₺, fazlası için %27
600.000₺‘nin 120.000₺’si için 27.870₺, fazlası için %35
600.000₺‘nin üzerinde 600.000₺’si için 195.870₺, fazlası için %40

Kaynak:  GİB

Huzur hakkı, maaş, ikramiye, prim, tazminat gibi gelirler ücretli gelir olarak yorumlanırken, kâr payı dağıtımı, şahıs olarak kira geliri, değer artış kazançları gibi gelirler ise ücret harici gelir olarak kabul edilmektedir.

Yıl içindeki kümüle tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisi, şirket tarafından tevkifata tabi tutularak aylık ya da 3 aylık muhtasar beyannamelerinde beyan edilir ve ödenir. Beyannamenin aylık ya da 3 aylık verilmesi ise çalışan sayısına göre belirlenir. Gelir Vergisi Kanunu 98. Maddesine göre; zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar bağlı bulundukları vergi dairesinde 3 aylık şekilde muhtasar beyannamesi verebilir (Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında). Huzur hakkı ödemesi yapılacak kişiler de bu sayıya dahil edilir. Bu dahiliyet ile birlikte toplam sayı 10’u aşıyorsa muhtasar beyannamesi aylık olarak bildirilmelidir. Öte yandan hizmet erbabı sayısı 10’u aşmasa bile işveren isteğe bağlı olarak aylık muhtasar beyannamesi verebilir. Sayı sınırına ilişkin Ankara Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 29.04.2014 tarihli genelgesi emsal olarak gösterilebilir:

 ‘’…şirketinizin yönetim kurulu üyelerine yapılan huzur hakkı ödemelerinin ücret olarak vergilendirilmesi dolayısıyla, bu kişilerin muhtasar beyanname verilmesi açısından hizmet erbabı hesabında dikkate alınması gerekmektedir. Bu çerçevede muhtasar beyannamenin aylık veya üçer aylık verilmesinde dikkate alınması gereken aynı anda çalışan 10 hizmet erbabının anlaşılması gerektiğinden, şirketinizce huzur hakkı ödemesi yapıldığında bu kişiler ile birlikte çalışan hizmet erbabı sayısı 10 kişinin üstüne çıkması halinde bu döneme ait muhtasar beyannamenin ertesi ayın 23’üncü günü akşamına kadar verilmesi gerekmektedir.’’

Huzur Hakkında Asgari Geçim İndirimi:

Ücret olarak kabul edilen huzur hakkı ödemeleri kapsamında, huzur hakkı dışında başka bir ücret geliri elde edilmemesi durumunda huzur hakkı sahiplerinin asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanması mümkündür. Başka bir ücret geliri elde edildiği durumda ise asgari ücret geçim indirimi bu gelirlerden en yüksek olanına uygulanır.

Huzur hakkı ödemeleri Kurumlar Vergisi açısından indirilecek giderler olarak kabul edilmektedir. Anonim şirket yönetim kurulu üyelerine, limited şirket ise müdürler kurulu üyelerine yapmış oldukları huzur hakkı ödemelerini kurumlar vergisi matrahından düşebilir. Ancak; “Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar” vergi matrahından düşürülemez. Bu durum Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. Maddesinde şu şekilde açıklanmıştır:

’Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır.”

İlişkili kişi ise kanuna göre şu şekilde tanımlanmıştır:

“..kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumlar…’’

 Bu açıklamalar kapsamında, kurumların ilişkili kişileriyle emsallere aykırı şekilde yapmış olduğu mal veya hizmet alışverişinden bir zarar oluşması durumunda, bu kazançların kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün olmayacaktır. Örnek olarak eşe satılan bir dairenin satış fiyatının maliyet+%10 kâr tutarının altında olması durumunda ilgili daire için yapılan harcamalar gider olarak kabul edilmez.

Huzur hakkının emsallere uygunluk ilkesine göre ve şirket gelirlerine uygun oranda verilmesi gerekmektedir. İlişkili kişilere emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak verilen huzur hakkı transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı olarak değerlendirilir. Bu bağlamda emsaline göre fazla ödenen ücret tutarı kurumlar vergisi matrahından indirilemez.

Anonim şirketlerde Yönetim Kurulu başkan ve üyelerine, Limited Şirketlerde ise müdürler kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı ücretinin brüt tutarı üzerinden binde 7,59 (7,59/1000) oranında damga vergisi kesintisi şirket tarafından yapılır. İşbu kesinti, ilgili dönem beyanname verilme süresinde şirket tarafından beyan edilerek ödenir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na göre; 7,59/1000 oranında damga vergisine tabi işlemler: “Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtlar” olarak belirtilmiştir.

Öncelikle hem VUK hem de Gelir Vergisi Kanunu (GVK) ilgili maddelerinde belirtildiği üzere huzur hakkı ödemeleri için bordro düznlenmesi gerekmektedir.

Anonim şirketlerin Yönetim Kurulu üyelesi olan ortakları, komandit şirketlerin komandite ortakları ve diğer şirket ve iştiraklerin tüm ortakları (Örn. Limited şirket ortakları) 4/B kategorisinde sigortalı sayılmaktadır. 4/B kapsamında olup huzur hakkı ödemesi alan kişilerin brüt ücretinden sigorta primi kesilmez. Düzenlenen bordroda yalnızca gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılır.

Hem şirket çalışanı olup bordrolu maaş alan, hem de yönetim kurulu üyesi olup huzur hakkı ödemesi alan kişiler; şirket çalışanı oldukları için 4/A kategorisinde bulunurlar. Bu kişilerin 4/A kapsamında aldıkları maaştan sigorta primi kesintisi yapılmaktadır. Huzur hakkı ödemeleri için herhangi bir sigorta kesintisi yapılmaz.

Türk Ticaret Kanunu’na göre tüzel kişi (Örn; üçüncü bir limited şirket) yönetim kurulu üyeliğine seçildiği takdirde, kendisini temsil etmek üzere bir gerçek kişi yetkilendirir. İlgili tescil ve ilan, şirketin internet sitesinde ivedilikle açıklanır. Yalnızca yetkilendirilen gerçek kişi yetkilendiren şirket adına toplantılara katılıp oy kullanabilir.

Tüzel kişinin Yönetim Kurulu üyeliğinden doğan huzur hakkı; yetkilendirildiği gerçek kişiye ödenmez. Bu ödeme tüzel kişi olan şirkete yapılır ve Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi’ne tabi bir işlem olur. Gerçek kişiyi yetkilendiren şirket (tüzel kişi), elde ettiği huzur hakkı için ödemeyi yapan şirkete %18 KDV oranını da ekleyerek fatura kesmelidir. Ödemeyi yapan şirket; KDV’yi indirim konusu yapabilmekle beraber KDV hariç ödemiş olduğu tutarı Kurumlar Vergisi matrahından düşebilir. Bu konularla ilgili özelgeler aşağıda belirtilmiştir:

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı 11.04.2014 tarih ve 64597866-125[6-2015] 49 sayılı özelge:

…iştirak ettiğiniz bazı tüzel kişiler nezdindeki yönetim kurulu üyeliğiniz nedeniyle bu iştirakleriniz tarafından ödenen huzur hakkı bedelleri şirketinizin geliri sayılacağından, bu bedellerin kurum kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.’’

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı 11.04.2014 tarih ve 64597866-125[6-2015] 49 sayılı özelge:

‘’…şirketinizin, iştiraki olduğu firmaların yönetim kurulu üyeliğinden elde ettiği bedeller, bu firmaların yönetim ve idaresine yönelik hizmetin karşılığı olduğundan; bu bedellerin, genel oranda (%18) KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir’’

Belediyelerin ortağı oldukları şirketlerde Yönetim Kurulunda temsile yetkili gerçek kişi atamaları durumunda huzur hakkı ücreti, belediye temsilcisine ödenirken işlem karşılığında belediye tarafından herhangi bir fatura düzenlemesi yapılmaz.

Seçimle göreve gelen Belediye Başkanı, Belediye meclisi üyeleri ve encümen üyeleri birden fazla belediye ortaklığındaki Yönetim Kurulu görevlerinin tamamı için huzur hakkı alabilir. Ancak; göreve seçimle gelmeyen belediye memurlarının birden fazla belediye şirketinin Yönetim Kurulu üyeliği görevini yapması durumunda, ilgili gerçek kişi bu şirketlerden yalnızca birinden huzur hakkı ödemesi alabilir.

muratcan-sefa-katırcı

Muratcan Sefa KATIRCI

Finansal Danışman

sefakatirci@guvenymm.org